Geleneksel İstanbul usulü tereyağlı, mahlepli kandil simidi Mersin'de Gattini TapTaze'de bulunur.
Kandil simidinin tarihçesi:
Kandil, bir Osmanlı geleneği. Padişah II. Selim (1566-1574) döneminde bazı kutsal gecelerde minarelerde kandil yakıldığı için, o gecelere 'kandil' adı verilir; yine bu gecelere özel yapılan simitlere de 'kandil simidi'.
Simit, esasen Türk yemek kültürünün ve toplumsal ilişkilerinin önemli bir parçası. Ortak duygularımızın, paylaşımlarımızın beslendiği bir olgu. Ama Osmanlı saray kültüründeki yeri de oldukça özel. Bu yönüyle, simit bizde biraz da 'saraylı'dır. Yeniçerilerin bir kolu olan "Sekban Sınıfı”na ait fırınlarda çalışmak üzere işe başlayanlara simitçi denmekte, saray fırınında "Simitçi Ustası” adı ile çalıştırılan ustalar bulunmaktaydı. Yani, sultan sofralarında çok beğenilen, bolca tüketilen simit, saray mutfağında kendine özel bir yer edinmişti.
14. yüzyılda Osmanlı saray gelenekleri içerisinde yer alan simit, zamanla, kandil günlerinde saray mutfağında hamuruna baharat ve yağ eklenip, farklı bir yorumla, sadece o güne özel daha leziz bir biçimde üretilmeye başlanmış.
Saray kültüründen esinlenilerek önce İstanbul fırınlarına yayılan ve İstanbul kültürü olarak yerleşen, öyle tanınan Kandil ve Kandil Simidi geleneği, günümüzde Ulusal kültüre dönüşmüş, hatta kandil simidi, Kandiller dışında da sürekli yapılır olmuştur. Ancak, Kandil gecesinden önceki gün, fırınlarda ve evlerde pişirilen ve güzel kokusu heryere dağılan bu simidi çocuklara, aile büyüklerine, komşulara ve alım gücü olmayanlara hediye götürmek adeti, günümüzde de sevilerek sürdürülmektedir
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!