Artisan Ekmek
ARTİSAN EKMEK
Artisan ekmeği (artisan bread) en sade biçimde "el yapımı mayalı ekmek” diye tanımlayabiliriz. Ama bu tanım üzerinde tam bir fikir birliği olmadığını da eklemek gerek... kimileri, geleneksel ekşi maya (sourdough) ile yoğurulan, içinde un, su, tuz dışında malzeme kullanılmayan ve yine geleneksel yöntemlerle pişirilen ekmek dışındaki ekmekleri "artisan” saymazken; kimileri hangi tür maya ve ne tür malzeme kullanılırsa kullanılsın, bir ekmeğin el yapımı olmasını "artisan” sınıfından saymak için yeterli görür. Herkesin fikir birliğinde olduğu tek şey, artisan ekmekçiliğin (artisan bakery) kültürel gelişmede etkili ve değerli bir zanaat olduğudur. Doğu tarihinde mayasız ekmek (hamursuz, naan, lavaş, yufka vb.) yaygınken, mayalı ekmeğin ilk izleri Antik Mısır’da karşımıza çıkar. Kaynaklar, ekşi mayanın ilk kez 6.000 yıl önce Mısır’da kullanıldığını gösterir. Mayalı ekmek pişirme zanaati Antik Yunanistan ve Roma eliyle yayılır, Avrupa’da gelişir; adına loncalar, mahkemeler kurulur... 18 - 19. yüzyılda -deyim yerindeyse- zanaat doruğa ulaşır...
Avrupa’dan Amerika’ya göç edenler, kendi kültür ve geleneklerine göre farklı ekmekler yapmayı sürdürürler. "Artisan ekmek” tanımı ilk orada kullanılmaya başlar. Fakat artisan ekmeğin farkı asıl, endüstriyel maya ve sanayi tipi ekmek üretiminin yaygınlaşmasıyla ortaya çıkar.
Son söz, mutluluk ustası Epikuros’un olsun: "Ekmeğim, suyum varsa mutlulukta Zeus’la yarışırım”... Ya siz!? Ne susuz, ekmeksiz ne de mutsuz kalmayın!..